Eşsiz Bir Yaşam Alanı

Club Patara

Club Patara Akdeniz’in muhteşem manzarası ve doğal güzelliklerine hakim tamamıyla bu eşsiz doğaya hayranlığını sunan mimariyle biçimlenmiş, oteli Patara Prince ile de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘’ Özel Konaklama Tesisi ‘’ olarak taltif edilerek, belgelendirilmiş bir yaşam alanı.

Y. Mimar Turhan Kâşo’nun iş hayatına başladığı yıllarda kurduğu bir rüya, Kalkan’da gerçekleştirdiği Club Patara Projesi ile gerçek olmuş. Kâşo yumuşak kıvrımlara sahip binalarında doğal taşlar bol bol yeşillik ve toprak kullanarak tesisin ortama uyumlu bir görüntü kazanmasını sağlamış.

Antalya’da Kalkan’ın tam karşısındaki muhteşem bir koyda bulunan tesis, roma stiline dayanarak tasarlanmış. Kemer taşlarının arasından çeşmeyle çevrili mermer yüzeyli Agora’ya doğru yürürken kendinizi eski zamanlarda gibi hissediyorsunuz. Bununla beraber geleneksel Türk esintileri ve Roma izlerinin birlikteliği, Club Patara’nın günümüze ait modern bir tesis olduğunu adeta saklıyor. Bu nedenle de mimarisnde sıkça kullanılan yöreye özgü taşlar kadar geçmişe ait , asil ce çekici. Club Patara , doğayı asla tahrip etmeyen , onun güzelliklerini öven, bu değerleri hiçe sayanyapılara örnek ve ders teşkil edecek bir tasarım anlayışına sahip.

Tün bu özelliklerin yanında, burada yaşayanlar için ise eşsiz bir konfor ve keyif sunuyor.

Club Patara’da Özel Bir Mekan

MİMARIN SUİTİ

Y. Mimar Turhan Kâşo, estetik değerleri ve işlevselliği birarada kullanmakta çok başarılı bir mimar. Projelerinde , geçmişin gizemli yüzünü, doğanın asaletini, modern mimari detayları birarada ve günümüz ihtiyaçlarını en fonksiyonel biçimde karşılayacak şekliyle sunuyor.

Club Patara’da farklı özellik ve iç dekorasyona sahip suitler bulunmakta. Bu özel mekanlardan biri olan Mimar’ın Suiti, Y. Mimar Turhan Kâşo’nun doğaya ve insana sayguı içeren mimari dokunuşları ile şekillenirken, çevresindeki doğal yapıyla, sanki hep oradaymışçasına bütünleşmiş, aynı zamanda yaşamın da tamamen içinde hissetttiren bir mekan.

Kalkan Koyu’nun günbatımına bakan sol yamacındaki özel projede yer alan dubleks villa, çalışma ofisi, TV ve Yatak Odası fonksiyonlu bir suit olarak hazırlanmış. Bu projenin hazırlanışında, topoğrafyanın aynen korunması ve bitki örtüsüne gösterilen özen , ana düstur olmuş. Öyle ki gerekli altyapı işleri sırasında sökülerek korunan ağaçlar, çalışmanın bitiminde tekrar yerlerine yerleştirilmişler.

Yapıda mevcut taş binanın geliştirilen kısmı tamamen çelik konstrüksiyon ile oturtulmuş. Çevre uyumu bakımından koyu nefti renk ile bitirilerek , yine içte ve dışta natürel renk ve malzemede seramik ve taş kaplamalarla tamamlanmış.

Ana villanın bahçesi ile bütünleştiği kısım tik ızgara ile İtalyan çimi, kekik ve lavanta bitkileri ile örtülmüş. Zemin kaplaması olan kayrak taşı, havuzun içine basamaklarla devam ediyor.

Su , doğa ve deniz ile bütünleşen havuz

Minik ve oldukça doğal görünümdeki havuzun içi ve dış yüzeyleri de kayrak taşı ile kaplı. Bu yolla suyun, çevrenin renkleri ve tabiat ile bütünleşmesi sağlanmış.

Saklıkent’ten gelen ve bolca mineral taşıyan su ile dolu havuz, yapım itibariyle denize sıfır pozisyon ile btünleşmekte. Bu özellik muhteşem doğa ve deniz manzarasını bölmeksizin, günün her anında farklı bir görsel şölen sunuyor.

Çevredeki kuşlar, en çok sevdikleri yer olan bu havuzda, hem yıkanıyor hem de su içiyorlar. Bahçede özel olarak büyütülmüş olan jakaranda ağacı ve her zaman yeşil olan kırmızı acem boruları Kalkan Koyu’nun mavi suyu ve havuzla birlikte , mavi ile yeşilin en güzel tonlarını veriyorlar.

Havuzun içine kaplanan kayrak taşı, deniz tarafındaki eğimli, özel üst kesiti ve alttaki ayak basma seti ile insana, kollarını dayayıp, Kalkan Koyu’nu seyretme imkanı veriyor. Şelale, Mimar’ın yerinde, taş duvar ustasına tarifle oluşturduğu, özellikle doğal olması istenen bir detay. Sıcak Kalkan günlerinde bu şelalenin oluşturduğu güzel su sesinin yanında , serinlemek için altında durmak ise ayrı bir keyif sağlıyor.

Kauçuk ağacının iri yapraklarının düşürdüğü gölgeler, gün batımında ve gündüzün sıcak güneşi altında farklı keyifler vermekte.

Havuz kenarındaki sarı çiçeklerin su ile bütünleşmeleri, projedeki amaçlanan bütünleşmelerden biri.

Yamacın arkasından gelen sabah ışığı ile sol taraftan aydınlanan suitte, tavanlarda bulunan çelik konstrüksiyon özenle saklanmış, havuzun içine bakan duvarı da kayrak taşı ile kaplanmış. Mobilyalar Mudo’dan, bazı aksesuarlar ise Ikea’dan seçilmiş.

Zeminde natürel renkte ve büyük ebatlı seramikler, arka tarafta duvara da dönüyorlar. Yani tüm alanda monokrom renk ve malzeme kullanılmış. Bu şekilde tavana kaplanan çam lambri ve gömme yumuşak aydınlatma armatürleri ile aydınlanan mekan , gün içinde kendini güneşten jaluzilerle korumakta, hem de bu yolla denizin mavisi ve dış manzara tamamen görülebilmekte.

Mekan düzenlemesi ve boyutları

Malzeme seçimi ve işlevsellik yanında Y. Mimar Turhan Kâşo’nun projesinde önemle birleştirdiği görseller de var. Gece ve gündüz alınan bu görüntülerde, öğleden sonra mekanın içine akseden merdiven görüntüsü gibi…

Villanın taşıyıcı köşe kolonu ve diğer taş duvarlarının masif çam ile kaplanması Kâşo’nun çok ısrarlı bir uygulaması. Çalışma masasını ise Üzümlü Köyü’nden temin edilen eski iki adet Zeytinyağı küpü üzerine yerleştirdiği kalın cam ile sağlamış.  Ortamdaki Kablosuz Internet hattı, dolabın içinde saklanabilen cihazları, çok tutkun olduğu kırtasiye malzemeleri ve güçlü soğutma cihazı sayesinde İstanbul’ daki ofisinden ayrı olduğu zamanlarda projelerini bu masadan takip ederken Kalkan Koyu’nun enfes manzarası da ona ilham vererek eşlik ediyor.

Yatak başı ve banyo

Suitin tüm duvar ve kolonlarında uygulanan masif çam kaplama , yatak başı ve komidinleri de beraberinde oluşturmuş bulunmakta. Banyoda yine aynı iri ebatlı seramik kullanılırken, düz ayak cam kanatlı duş kabin tercih edilmiş.

Turhan Kâşo

Y. Mimar

DGSA

This entry was posted in Makaleler-Konferanslar. Bookmark the permalink.